14 Ağustos 2014 Perşembe

havv


duvar kağıdı 03


bahçeli kılıçdaroğlu


zamanı gelince bırakıp gitmek lazım, geleceğiyle oynadığınız size ait bir şirket değil, ülke

Deadwood 0108


11 Ağustos 2014 Pazartesi

duvar kağıdı 02


kondisyon bisikleti


ranzaya dönüşebilen kanepe


öğrendim..


Susmayı öğrendim, çok konuşanlardan..
Alçak gönüllü olmanın erdemini tattım çok bilmişlere inat..
Gerçekten bilenlerin az konuştuğuna şahit oldum..
Kendim olmayı seçtim, başkalarından alınmış parçalardan oluşmayı değil..
Kendi hayatlarını yönetemeyenlerin diğer hayatlara müdahelelerine güldüm sadece..!
Kokuşmuş zihniyetlerin, yalan gülümsemelerin içinde yer almaktansa; uzaktan onlara seyirci kalıp, İnsanlığımı korumayı öğrendim..!
Varlığımı hakedenleri hayatıma dahil etmeyi, haketmeyenlere HOŞÇAKAL demeyi;
Bu uzun yolda YALNIZ ama BAŞIM DİK yürümeyi öğrendim..!

Deadwood 0107


The Big Bang Theory 0323


Kara Şimşek 06


7 Ağustos 2014 Perşembe

Deadwood 0106


The Big Bang Theory 0322


duvar kağıdı 01


betonarme temel ve bodrum perdelerinde, su - nem yalıtımının önemi



  • Zemin rutubeti, zeminde daima mevcut bulunan, kılcallık yoluyla yapının bünyesine girip zararlara yol açan,  zeminin cinsine bağlı olarak etki derecesi değişkenlik gösteren sudur. Değişik literatürlerde söz konusu rutubet; zeminin tanecikleri ile aderans temin eden ve sızmayan su, zemin tanecikleri arasında köşelere asılı kalan su, zemin taneciklerini ince bir film şeklinde saran su ve yer altı suyu veya birikinti sularından kılcal olarak emilen su şeklinde tanımlanmıştır.
  • Yeraltı ve sızıntı suları, toprak nemi ve yerüstü suları yapıyı dışarıdan, kullanma suyu ise içeriden zorlar. Bununla birlikte suyun yapıyı zorlayış yönü yalıtımın yapıdaki yerini belirlemeye genellikle yetmez.

  • Suyun “basınçlı”, “basınçsız” ve “kapiler” diye tanımlanan üç değişik etkisi için, prensipte birbirinden farklı üç yalıtım türü söz konusu olabilmektedir. Bunlar; su basıncına dayanıklı yalıtım, satıh ve sızıntı sularına karşı yalıtım ve toprak nemine karşı yalıtımdır.
  • Aslında zor ve kritik bir uygulama olan temelde su yalıtımının ana prensibi olan drenajlı yalıtım uygulaması şarttır. Drenaj, yalıtım kaçakları oluşturması halinde sızıntı sularını en aza indirebileceği gibi, uygulama sırasında da kuru bir yüzeyde çalışmasını sağlamaktadır. Ancak unutulmaması gereken bir gerçek de drenajın hiçbir zaman su-nem yalıtımının yerine geçmeyeceğidir. Her ne kadar modern malzemelerle drenaj sağlanırsa sağlansın, yapı elamanına bir şekilde su ulaşacaktır. Temel su yalıtımı uygulamalarında drenajın ana görevi, suyun basıncını düşürmektir.
  • Ağırlıklı olarak yığma binalarda kullanılan mütemadi (sürekli) ve münferit (tekil) temeller; su yalıtımının sağlıklı olabilmesi için betonarme taşıyıcı ayakların üzerine su yalıtımı yapılmış bir grobeton üzerine oturtulması gerekir. Bu yöntemle taşıyıcı ayaklar, zeminden gelecek suya karşı koruma altına alınmış olur. Temel bittikten sonra dış hatlarda ayaklar arasında tuğla duvar örülerek bir yüzey oluşturulur. Bu yüzey su yalıtım malzemeleriyle kaplanır.
 
 

  • Grobeton kenarında iki yalıtım katmanı birleştirilerek yapının temel bölümü tamamen koruma altına alınır. Zemin döşemesinin altına suyun ulaşması engellendiğinden ayrıca döşeme yalıtımı yapmaya gerek yoktur. Betonarme ayakların altında grobeton katmanı oluşturulamıyorsa, taban döşemesi üzerine su yalıtımı yapılarak ve bu yalıtımı yanlarda oluşturulacak tuğla duvar üzerindeki yalıtım katmanı ile birleştirmek diğer bir çözümdür. Bu durumda betonarme ayakların suya karşı korunumu sağlanamaz. Kimyasal katkılarla betonun suya karşı direncini artırmak gerekir. Yapının betonarme olması halinde, döşemede yapılan su yalıtım katmanı kolon filizleri üzerine gelen noktalarda kesintiye uğrayacaktır. Bu bölümlerde, filizlere saç levha geçirilerek yalıtımı bu levha üzerinde devam ettirmek ve delikleri polimer bitüm esaslı bir macunla doldurmak suretiyle su yalıtımını güçlendirmek gerekir.
  • Özellikle bodrum katların daha konforlu yapılabilmesi, üretilen yapının da daha dayanıklı ve uzun ömürlü olması bakımından yalıtım; neme, yüzeysel ve yağmur sularına karşı yapılacaksa, binayı çevreleyen ve toprak altında kalacak olan temel perdelerine tamamen geçirimsiz bir malzeme, örneğin bitümlü yalıtım örtüleri ile suyun veya rutubetin geldiği dış taraftan düzgün ahşap mala perdahlı perde yüzeyine yapıştırılarak uygulanır. Uygulama, su veya rutubetin bulunduğu toprak seviyesi kotunun kapilarite-kılcallık ile yükselebileceği 30 cm yukarısından başlayarak temel altı kotundan biraz daha aşağıya kadar iner. Yalıtım alt seviyesinde yapılacak bir drenaj sistemi ile de suların toplanması ve drene edilmesi sağlanmalıdır.
 
  • Yeraltındaki en yüksek su seviyesinin bodrum döşemesi üzerinde olması durumunda ise yalıtım, büyük bir önem taşır. Yeraltı suyu, zemin tanecikleri arasındaki boşlukları tamamen dolduran ve toprak seviyesi altındaki yapı elemanlarına hidrostatik basınç yapan sudur. Bu nedenle binaya önemli ölçüde zarar verecek bu yeraltı suyunun mutlaka yalıtılması gerekir. Binanın "yapılmış" ya da "yapılacak" olması durumuna göre yalıtım, iki şekilde uygulanabilir.
  • Basınçlı suya karşı bohçalama temel yalıtımları, içten veya dıştan yalıtım olarak adlandırılan iki ayrı sistemde uygulanır. Ancak her iki sistemde de bohçalama yalıtım, asıl binanın radye jeneral statik betonu dışında yer alır. Hafriyat çukurunun açılmasından sonra su seviyesinin temel taban yüzey kotunun altına düşürülmesi gerekir. Su seviyesini düşürecek pompaların seçimi için suyun debisi ölçülmeli ve ona göre bir değerlendirme yapılmalıdır. Pompaların elektrikli ve mazotlu olarak yedekli çalışabilecek şekilde bulundurulması yararlıdır. Taban alanı etrafındaki drenajın, suları topladığı pompaj çukurlarına, alanın kendi sahası içindeki suları da toplayabilecek şekilde planlanmalıdır. İnşaat seviyesi, suyun kaldırma gücünü karşılayabilecek basınca ulaşıncaya kadar pompaj ile su tahliyesi durdurulmamalıdır. Aksi halde yapının yüzdürülme riskinin bulunduğu unutulmamalıdır.
  • Su yalıtımı, temel ve perde duvarlarının dış yüzeylerine; içten uygulanan ve dıştan uygulanan diye ikiye ayrılır. İçten yalıtım uygulaması, bitişik nizamlarda veya temel perdeleri arasında insan çalışmasına yeterli şev açıklığının bulunmadığı hallerde veya aynı şartlar altında mevcut binada daha önce yapılmamış bir binada tercih edilir. Bu sistemde ana prensip, bir dış çanak iç yüzüne yatayda ve düşeyde bir defada yalıtım yapılması ve binanın bu havuz içine oturması şeklindedir.
 
Dış çanağın muhtemel tasmanlarla uyum sağlayabilmesi için betonarme hazırlanması tavsiye edilir. Özetle, yapılmış-tamamlanmış bir yapının iç yüzeyine uygulanan bir yalıtım şeklidir.
  • Ayrık nizam, yapılarda veya temel perde duvarları dışında insan çalışmasına yeterli şev açıklığının bulunması halinde tercih edilir. Bu sistemde ana prensip, radye jeneral temelin oturacağı beton taban yalıtımının yatayda birinci aşama olarak yapılmasından sonra, kaba inşaatın belli bir seviyeye gelmesi ile taban yalıtım filizlerinden hareketle ikinci aşama olarak perde duvar yalıtımının yapılması şeklindedir. Bu sistemin uygulanmasında en önemli konu tabandan gelen yalıtım filizlerinin muhafazası ve sürekliliğidir. Bu amaçla taban betonu, temel perde sınırının minimum 60 cm taşacak şekilde ve içe doğru şevli hazırlanır. Daha sonra perde sınırını aşan taban yalıtım filizleri düşük dozlu beton ile korunmaya alınır.
  • Radye temeller, su yalıtımının sağlıklı şekilde yapılmasını kolaylaştıran ve özellikle çok katlı binalarda kullanılan bir temel tipidir. Bina alanının tamamını kaplayacak şekilde oluşturulan grobeton üzerine su yalıtımı yapıldıktan sonra koruma betonu atılır. Daha sonra yan perde duvarlar tamamlanır. Düşeyde su yalıtımı yapılır. Grobeton üzerindeki su yalıtım katmanıyla düşeydeki su yalıtım katmanı birleştirilir. Koruma katmanı bitirildikten sonra toprak dolgu yapılır. Yapının temel bölümü dıştan gelebilecek su hamlelerine karşı tam bir koruma altına alınmış olur.
  • Radye temel ile yapılan binalarda diğer bir yalıtım şekli ise kısaca şöyledir. Ara yalıtım sistemi, bitişik nizam düzenine uygun yapılanmalarda kullanılır. Yapının zemin oturum alanı dışında, çalışma mesafesi kalmıyorsa, taban betonu ve dış hatlarda yan perdeler oluşturulur. Bu yapının iç cephelerine tabanda ve yanda su yalıtım katmanı uygulanır. Tabanda koruma betonu, yanlarda koruma katmanı oluşturulur ve ikinci taban betonu dökülür. Daha sonra ikinci perde beton duvarlar çıkılır. Bu sistem aynı temel elemanlarının iki kez oluşturulmasını gerektirdiğinden, diğerlerine göre daha yüksek maliyetlidir. Ancak, arada kalan yalıtım sistemi, dıştan gelecek su basıncına ve içten gelebilecek zedelenmelere karşı çok güçlüdür. Yani, bu sistemle yapı tam olarak koruma altına alınır. Sürekli yükselen rutubete karşı yalıtımda duvarla birlikte uygulanan nem kesici tabakalar söz konusudur. Bu tabakaların, duvarın statik bütünlüğünü bozmayacak biçimde teşkili zorunludur. Ayrıca bodrum duvarlarının genelde betonarme perde olması nedeniyle, burada kullanılacak betonun geçirimsiz beton olması gerekir.
  • Yatay veya az eğimli yüzeylerin rutubete karşı yalıtımında; yüzeylerin yalıtımı için polimerik bitümlü örtüler, su geçirimsiz şap veya beton gibi çimento bağlayıcılı malzemeler kullanılabilir. Bu malzemelerin uygulanmasında duvardaki yalıtımla, burada uygulanan yalıtımın “rutubet köprüsü” meydana getirmeyecek biçimde birbirine bağlanmasını sağlanmalıdır. Ancak, uygulama tamamlanır tamamlanmaz, yalıtım, tuğla duvar veya XPS yani ısı yalıtım levhaları ile korunmalıdır.
  • Su-nem yalıtımı, temel tabanından toprak seviyesinin en az 30 cm üzerine kadar devam ettirilmelidir. Uygulamada genelde iki değişik yöntem tercih edilir.
  • Bunlardan birincisi, sürme tipi yalıtım malzemeleri ile uygulamadır. Buna basit uygulama da denilebilir. Bunlar, soğuk ya da sıcak da uygulanabilirler. Soğuk uygulamalı sürme tipi malzemeler üç defada uygulanırlar. Sıcak uygulamalı sürme tipi malzemeler ise, iki defada uygulanırlar. Bunlar yüzey üzerinde daha kalın bir film tabakası meydana getirdikleri için kalite açısından daha üstündürler.
  • İkincisi ise, sıvama tipi malzemeler ile uygulamadır. Bu uygulama duvar yalıtımında başarı ile kullanılabilir. Bunlar genellikle, iki ince kat halinde uygulanırlar. Çimento bağlayıcılı su geçirmez sıvalar kullanılması durumunda, sıva kalınlığının en az 20 mm olması gerekir. Uygulama tek defada bitirilemiyorsa, ekleme yerlerinde 20-30 cm genişliğinde bindirmeler yapılmalıdır.
  • Binanın oturduğu zemin tipi ne olursa olsun, su-nem oluşumu farklı nedenlerden kaynaklandığından, bütün yapıların temel ve bodrum duvarlarına su yalıtımı yapılmalıdır.
  • En etkili su yalıtım uygulaması hiç şüphesiz dıştan yapılan, diğer bir deyişle bohçalama tekniği ile sağlanabilir. Temel yalıtımının en önemli özelliği, hata kabul etmemesi, geri dönüşün ve telafisinin imkansız oluşudur. Toprakla temas halindeki bütün duvar yüzeyleri rutubete karşı kesinlikle yalıtılmalıdır. Bu nedenledir ki yalıtımın sadece yüzeyine dik gelecek kuvvetleri karşılayabileceği proje aşamasında hatırlanmalıdır. Betonun korozyona uğramaması için korozyon engelleyici (inhibitör) katlar kullanılmalıdır.

 
 

 

bina temeline su gitmesi, tasman


  • Bina temeline su giderse, binada tasman dediğimiz çöküntü olması ve bu nedenle binanın üst kısımlarında da önemsiz çatlaklar çıkması kaçınılmaz olacaktır.
  • Duvara su gelirse en azından rutubet içe geçmektedir. Tasmanı ve rutubeti önlemek için drenaj dediğimiz tertibat yapılarak suyun temele ve duvara uğramadan akıtılmasını sağlamak gereklidir.
  • Zemin, binadan gelen yükler altında, tanelerin sıkışması sonucu bir miktar oturma yapar. Bu olaya tasman denir. Tasman, taban basıncının belirli bir basınçtan aşağı tutulduğu durumlarda olur. Binalarda tasman 4 ~ 20 mm arasında olursa “ihmal edilebilir” kabul edilmektedir.

ı ıhhh cıkk olmazz